Hayat Ne Kadar Güzel Aslında.

Hayat ne kadar güzel aslında....

Zamanın sürekli seni haklı çıkarması, hainlerin eninde sonunda kaybettiğini görmek, hırsızların hep mutsuz olması, kötülerin sürekli bir üzüntü halinde olması.
İyilerin geç de olsa hep kazanması.

Hayat işte bu, ama görebilene.

Lugatta menfi anlamda ne kadar sözcük varsa hepsi etrafında birleştiğinde, çevren hainlerle, haydutlarla, küçük çıkar peşinde her şeyi yapmaya hazır zavallılarla dolduğunda; duvarlar üzerine üzerine geliyormuş gibi hissedersin. Sanki dünyanın bütün güçleri seni bildiğin doğru yolundan çevirmek üzere birleşmişler gibi hissedersin. Her şey seni değiştirmek üzere kurgulanmış gibidir. Mesela zorluklarla aldığın bir eşyanı çaldırmış olabilirsin. İstisnasız bütün yaşayanların hepsinin birbirinden nefret ettiği bir ortamda yaşıyorsundur ve Bu insanlar asla kendi haklarına razı olmazlar, hep gözleri birbirlerinin ve senin hakların üzerinde olabilir. Birisine bir iyilik yapmak zul sayılır. Herkes birbirinin arkasından konuşur ve hiçbir şey gizli kalamaz. Muhbirlik sıradan bir davranış, hırsızlık ise ödüllendirilecek bir olay gibi algılanabilir. Ailenle sorunların olabilir ve hatta sevgilin bile terk etmiş olabilir.

Bütün bunları olgunlukla karşıladığın zaman işte büyük adam olduğun zamandır. Bilirsinki sonunda kazanan sen olacaksın. Ve hayatın güzel anı hep o son andır.

Haklı çıktığını gördüğün an.

Bazen herşey o kadar kötüye gider ki; (bu kötü dediğimiz şeyler zaten hep üstüste gelir bu bi kanunla düzenlenmiş galiba) artık yorgun düşersin ve herşeyi kabullenirsin, artık "kara talih" der geçersin ve "nasılsa acıtmıyor bir yerden sonra" diyerek teselli aramaya başlarsın.

Ey okuyucu!
işte bu anda ve bundan sonraki anlarda değişime direndiğin sürece eninde sonunda kazanacağını ben sana temin ediyorum. Mutlaka seni üzenlerin çok daha kötü durumlarını göreceksin, bu bazen çok çok yakın bir zamanda da gerçekleşebilir. Ve gerçekten hakettiğin şeylere eninde sonunda kavuşacaksın. tabi şartımız belli dünyanın bütün kötülüklerine direnebilmek.

Bu hayat mücadelesi dediğimiz şey zaten FAKİR DÜNYADA ZENGİN OLABİLME, KÖTÜ DÜNYADA İYİ KALABİLME mücadelesidir. bakın iyi kalabilme diyorum, çünkü hepimiz aslında özümüzde iyi insanlarız, dünyaya böyle geliyoruz, ama işte bazıları dirayetsiz oluyor ve kötülük denen şey çıkıyor ortaya. Ve Allah hiç bir kuluna taşıyamayacağı yükler yüklemiyor. Yani hiçbirimizin kötü insanlar olmaya hakkımız yok, mutlaka önce dayanma sonra da karşı koyabilme gücümüz var.

Yaşayıp da öğrendikçe görüyorsun ki;
HAYAT ASLINDA NE KADAR DA GÜZEL.

Comments

Anonymous said…
This comment has been removed by a blog administrator.
dilsuhte said…
Allah kimseye taşıyabileceğinden fazlasını yüklemiyor hakkatten. taşıyabildiklerimiz ne kadar güçlü olduğumuzun bir kanıtı.

candan erçetinin bir şarkısı vardı;
anlatacak hikayelerim bitmedi hanüz
anlaşacak dostlarım tükenmedi
yorgunluk, kırgınık, hepsi gelir geçer
her şeye rağmen YAŞAMAK GÜZEL
Anonymous said…
evet arkadaşım senden öğrendiğim buydu zaten kötülük karşısında iyilikle karşılık vermek ve iyi olmayı kendine ilaç olarak kullanmak yüreğine iyilik olarak yerleştirdiğin kelimenin hep orda kalmasını sağlamak temel kelime bu iyi ( mecaz anlamda iyi kelimesinin akrabaları )bunları kendinde yaşattığın sürece kötüler sen de kum tanesi gibi gözükür.

Popular posts from this blog

GEÇİM SIKINTISI – SANAT SEPET

İnsanlar büyüdükçe, hayalleri küçülür mü?

ANTİKA DÜKKÂNI