Posts

Showing posts from May, 2006

İnsanlar büyüdükçe, hayalleri küçülür mü?

Bu akşam nihayet Babam ve Oğlum'u izleyebildim. "İnsanlar büyüdükçe, hayalleri küçülür mü?" diye soruyordu Deniz. Eh be çocuğum küçülür tabi. Hatta kaybolur gider. Zaten hayal denen şeyin ardından hayal kırıklığı gelir, kapıdadır yani. İçimize hayyallerimizi aldığımız anda düşkırıklıklarına da bi yer ayırmalıyız. Üstelik yatılı misafirdir onlar içimizde. Bazen bir ömür gitmezler. Bir zamanlar çok büyük şeyleri hayal etmem soylenmişti, neymiş efendim; hayallerimiz büyük olmalıymış, boylece çok azını bile gerçekleştirdiğimizde büyük kazançlarımız olurmuş. O zaman da dedim "ya gidin işinize, hangi hastalıklı psikoloji kitaplardan öğreniyorsunuz bunları" diye. Yok öyle bişey, kandırmayın insanları, herkesin iki gözü var, ortada olanlar. Gerçeklerin yüzünüze tokat gibi çarpması hoşunuza gidiyorsa o başka tabi. İnsan hayalleri ile değil yaptıkları ile ortadadır. Hanginiz biliyorsunuz benim hayallerimi? Ben de sizinkileri bilmiyorum, ama yaptıklarınız ortada işte, bu y

O benim kalbim.

Ben şimdilik önde götürüyorum maçı. Ama sol kanadım (kalbim) hep açık veriyor. Yediğim bütün goller oradan. kaçırdıklarım da tabi. Nedense bir acele, bir telaş içinde sol kanat oyuncum. Aslında bir kanat oyuncusu olarak yer tutuşu gayet iyi, nerede duracağını iyi biliyor mesela. Ama zamanlaması kötü keratanın. Hep erken müdahale ediyor, ilk toplara basayım derken muhakkak çalımı yiyor. Beni arabanın önüne iten de hep bu adamdır işte. Bakın ben suçluyu buldum. Ama bu saatten sonra oyuncu değiştirecek değilim ya. O benim kalbim.

Yola Kaçan Topunun Peşinden Arabanın Önüne Atlayan Çocuk

yola kaçan topunun peşinden arabanın önüne atlayan çocuk. işte bendim. O çocuk. benim. oyun oynayan o kadar çocuğun içinde en heyecanlısı, o an için yaptığı işe oyun dahi olsa en çok önem vereni. Oyunu çok ciddiye alan salak. biran evvel gidip topu almak oyununa kaldığı yerden devam etmektir düşüncesi. yolun başına geldiğinde durup sağına soluna bakmak aklına gelmez. tehlikelerin gelip onu bulacağını hiç düşünmez. işini yaparken şansına güvenir, biraz da şansından yardım ister. aksi şeytan işte çok da şanssızdır. biraz da farklı olmak ister. yolun başındayken durup sağına soluna bakmak sıradan insanların yapacağı işlerden biridir. hem bu kadar tedbirli olduktan sonra yaptığı işin ne önemi var ki. bu kadar dikkatli temkinli olduktan sonra herkes başarabilir zaten. tembellik de var. eğer bir işle meşgul ise onu biran evvel en az eforla bitirmek ister ki; kendisine daha sonra dinlenmek için zaman ve enerji kalsın. kaç kere arabanın altında kaldı da akıllanmadı yine. aslında akıllanmak i

Hayat Ne Kadar Güzel Aslında.

Hayat ne kadar güzel aslında.... Zamanın sürekli seni haklı çıkarması, hainlerin eninde sonunda kaybettiğini görmek, hırsızların hep mutsuz olması, kötülerin sürekli bir üzüntü halinde olması. İyilerin geç de olsa hep kazanması. Hayat işte bu, ama görebilene. Lugatta menfi anlamda ne kadar sözcük varsa hepsi etrafında birleştiğinde, çevren hainlerle, haydutlarla, küçük çıkar peşinde her şeyi yapmaya hazır zavallılarla dolduğunda; duvarlar üzerine üzerine geliyormuş gibi hissedersin. Sanki dünyanın bütün güçleri seni bildiğin doğru yolundan çevirmek üzere birleşmişler gibi hissedersin. Her şey seni değiştirmek üzere kurgulanmış gibidir. Mesela zorluklarla aldığın bir eşyanı çaldırmış olabilirsin. İstisnasız bütün yaşayanların hepsinin birbirinden nefret ettiği bir ortamda yaşıyorsundur ve Bu insanlar asla kendi haklarına razı olmazlar, hep gözleri birbirlerinin ve senin hakların üzerinde olabilir. Birisine bir iyilik yapmak zul sayılır. Herkes birbirinin arkasından konuşur ve hiçbir şey

ATATÜRK

Büyük olmak için kimseye iltifat etmeyeceksin, kimseyi üstün görmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, gerçek idealin ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes sana karşı çıkacaktır; herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır, önüne sonsuz engeller yığacaklardır. Fakat sen bunlara dayanıklı olacaksın. Kendini “büyük” değil, küçük, bir hiç sayarak, kimseden yardım görmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Bütün bunlardan sonra da “büyük” derlerse, söylenenlere gülüp geçeceksin.