kimse tarafından sevilmemek

kimseden kastedilenin toplumun hangi kesimi olduğunun belirtilmediği hallerde dogru bir tanımın yapılmasının olasılık dısı varsayılacagı bir durumdur.

mesela sabahları otobüste, trende bir saat boyunca gözünü kırpmadan fotomaç okuyabilen bir kesim var toplumda, bunlar mıdır acaba?

sonra arkadaş çevremiz de olabilir bu kesim; mesela hep bir çıkar peşinde koşan, ders notu istemek için yalvaran ya da güzel bir kız için sizi anında satabilecek hatta üzerinize basıp kendini göstermeye çalışmakta bir beis görmeyen, akıllı geçinen, uyanıklık etmeyen herkesi enayi olarak gören insanlar da var, bunlar mıdır acaba?

mesela büyüklerimiz olan akraba çevremizden olabilir bu kesim, çoluk cocuk, geçim derdine düşmüş, ay basını getirmeyi bırak, kafası daima mevcut borçlarını nasıl çevirebileceğiyle mesgul olan, sizi bırakın kendi cocuklarına bile sevgisini göstermeye takatı kalmayan insanlar da var, bunlar mı acaba?

ya da mesela işyerinde hep sıg bir samimiyet, yalan bir günaydın, cuma akşamları "herkese iyi tatilleeeer, hahayt", pazartesi günleri hep bir sendrom modunda olan, oglenleri deli gibi dedikodu yapıp, müsterilerine işve cilve yapmaktan geri durmayan plaza insanları da var, bunlar mıdır acaba?

omrunun hiç bir devrinde bir anadolu köyünde, kasabasında, şehrinde bulunmamış, oralardaki sevgiyi, karşılıksız gerçek dostlugu gormemiş, cocuklugunda hep beraber top oynarken, cocuklardan birinin evinde o an için herkesin annesi olan kadının üzerine yoğurt sürdüğü ekmekten tatmamış, bütün bunların ne olduğunu bilmeyen insanlar var, bunlar mıdır acaba?

herhangi bir sosyal grup içinde coklukla, tehlikeli derecede uyanık, her an değişen asla tahmin edilemeyen davranışlar sergileyen, e tamam agzımı da boziyim, piç şeklinde tabir ettiğimiz kişilerin cevresinin kalabalık oldugu bilinir. yani asgari düzeyde bir süre okul okumuş birisi dahi bunu bilir.

o halde kimse tarafından sevilmemek pek dert edilesi bir durummuş gibi gözükmez.ancak bütün bu saydıklarımın dısında pek cok insan var çevremizde, biz bunlardan bahsederken "işte bizim gibi insanlar" tabirini kullanırız. işte bu bizim gibi insanlar tarafından sevilmeme diye bir kaygı gütmez cünkü boyle bir durum asla hasıl olmamıştır. oluyormuş gibi gorunse de eninde sonunda herkes layıkını bulur, sevdiği gibi sevilir.

yine de ilk biz ilk basta bahsettiğimiz toplum kesimlerine karşı kaygısız kalmayız. herkese hakettiği degeri, sevgiyi vermektense, herkese deger verir, severiz, ve bunları haketmesini bekleriz. yani bizim ile diger insanların arasında beklenen en düşük hava sıcaklığı epey yüksektir. bu havayı sogutan asla biz değilizdir.

Comments

Popular posts from this blog

GEÇİM SIKINTISI – SANAT SEPET

ANTİKA DÜKKÂNI

İnsanlar büyüdükçe, hayalleri küçülür mü?