Babama ve Kardeşime...

Bu aralar çok pozitif bi adam oldum çıktım. Onceden (askere gitmeden once) boyle değildim ben. Pozitif bi adam olmak ruh sağlığım için iyi bişey olabilir ama yine de kuşkularım var. Mesela hayatın olumsuzluklarını görmezden gelirsem, bunları yok sayarsam, yanlışları hataları nasıl düzeltebilirim ki? Şimdi de muhakkak hatalar, noksanlar var hayatımda ama nedense iyi şeyler çarpıyor hep gözüme.

Neyse, esas konumuza dönelim.

Bugun sözlükte okuduğum bir yazı. Adam erkek kardeşi ile olan geçmişini sorgulamış. Tabii ki duygusal bir yazı. Aslında kardeşini ne kadar çok sevdiğini ama asla yanağından öpmediğini yazmış. Aslında ne kadar iyi anlaştıklarını, ama asla bunu gösteremediklerini, kavgaların, eşek şakalarının hep sevgiden kaynaklandığını anlatmaya çalışmış. Bir itiraf yazısı olmuş, yazının ana fikri "Kardeşim aslında seni çok seviyorum" olarak da özetlenebilir.

Şimdi durup bir etrafımıza baktığımızda; özellikle aile içinde ilişkilerin, sevgilerin böyle yaşandığını görebiliriz. Özellikle erkek bireyler ( baba ve erkek kardeşler) sevgilerini göstermekten imtina ederler. Bunda maalesef geleneğin payı büyük. Eskiden Anadoluda babalrın çocuklarını kucaklarına alması ayıp sayılırmış, hep gizli gizli severlermiş çocuklarını babalar. Bugün bizim kuşağın babaları da aynı kötü geleneği bilmeden devam ettiriyorlar maalesef. Artık yaşlanmaya başlamış ve geçmişini sorgulayan erkeklerin büyük bir çoğunluğunun da itirafıdır bu zaten, ve çocukların da artık gençlikten orta yaşa doğru gelinen yaşlardaki tespiti. Babalar çocuklarına "ben sizi hep çok sevdim ama belli etmedim" derler. Bunu da çocukların iyiliği için yaptıklarını söylerler ki; bu da bir kendini kandırmadır. Çalınan minareye kılıftır. Baba pişmandır yaptıgından ötürü ama içgüdüsel olarak da bir bahane uydurmak zorundadır. Çocuklardan da hep duyarız, "aslında babam bizi çok severdi ama belli etmezdi" diye. çocukların bu sözü de bir tesellidir.

Konunun benimle alakalı kısmına gelince. Ne mutlu bana ki, bizim evde buna benzer durumlar asla yaşanmadı. Kardeşimle uzun yıllar ayrı kalmamıza rağmen, birlikte olduğumuz zamanları hep iyi değerlendirdik. Birbirimize sevgimizi de gösterdik. Sarılarak yürüdük. "Abi/kardeşim seni çok özledim" dedik. Çok kişiye kardeşimden bahsetmişimdir. Başkalarına kardeşimi anlatırken onu ne kadar çok sevdiğimi anlarlar hep. Artık nasıl anlatıyorsam.

Keza babamla da durumlar aynıdır. Babam da sık sık bizi ne kadar çok sevdiğini soyler, sarılır, kucaklar öper. Bizi ne kadar çok sevdiğini anlatırken de muhakkak gururumuzu okşayan nedenler sıralar. Babama iki gün ayrılıktan sonra dahi sarılmam, onun beni kucaklaması bazılarına ne kadar garip geliyor, hayretle ve imrenerek bakıyorlar ki, o zaman ne yapacağımı bilemiyorum. O anda orada bulunan 3. şahıslara hem kızarak (bunda hayret edilecek ne var ki?), hem acıyarak ( böyle sevgiyle doldurulmuş, dondurulmuş anları olmadığı için) bakıyorum. ve onlar için üzülüyorum. Ender olarak da bazılarının gözü parlıyor. Bu sevgi gösterisini içlerinden kutladıklarını sanıyorum.

Sözün özü sözlükte yazan arkadaş gibi pişmanlıklarım olmadı benim hiç. Sevgimi doya doya yaşadım ve yaşamaya devam ediyorum. Bunun manevi hayatıma ne kadar olumlu etkisi olduğunu biliyorum. ve Allah'ıma şükrediyorum.

Babama ve kardeşime; bir kez daha;
SİZİ SEVİYORUM.

Comments

Anonymous said…
yeni öğrendiğim bi haber beni çok üzdü.çok sevdiğim,herkese överek anlattığım ,işte bu benim dayım derken gururlandığım kişiye canım dayıma geçmiş olsun Allah şifalar versin ...
Allah sevdiğimiz kişileri başımızdan eksik etmesin...
sevgiler...
Anonymous said…
yeni öğrendiğim bi haber beni çok üzdü.çok sevdiğim,herkese överek anlattığım ,işte bu benim dayım derken gururlandığım kişiye canım dayıma geçmiş olsun Allah şifalar versin ...
Allah sevdiğimiz kişileri başımızdan eksik etmesin...
sevgiler...
Anonymous said…
Aile sevgisi....( aile kaldımı ki)
önce şunu demem şart aile de bir kanat kırıldımı aile dağılıyor yaşayan bilir.ALLAH'IM dan dilerim ki böyle olan herkeze sabır.

böyle sevgiyle doldurulmuş, dondurulmuş anları olmayanlardan biri de benim ve böyle manzara gördüğümde imrenerek baktığımıda itiraf ediyorum .Benim babam da onlardan; yani sevipte sevgisini göstermeyenlerden sana canlı şahit işte ... BEN
Annem'i kaybetmeden önce babamın bu hali beni etkilemiyordu annem'i kaybetipte babamla birlikte yaşamaya başladağımda etkilenmeye başladım.İşin kötüsü ne bilirmisin abim ve ablam beni küçüklüğümden beri severler ama babamın sevgisini göster me me sinden o kadar etkilenmişim ki abim veya ablam beni sevdiklerinde şaşırmayan ben ''birşey mi var acaba '' veya '' ölcem mi acaba '' gibi sözler aklına getirmeyen ben şimdi bu sözleri kullanmaya başladım.Yanağımı okşadıklarında sevgi sözleri kullandıklarında artık garipsiyorum o kadar taş kalpli oldum.işin daha da kötüsü ben birini nasıl severim nasıl sevgimi gösteririm nasıl sevgimi sunabilirim karşımdakine diye düşünüyorum.Çünkü şu ana kadar kaybettiysem bu yüzden kaybettim sevdiğimi kaybettiysem sevgimi sunmayı beceremediğimden kaybettim .Korkmadan sarılmayı korkmadan yaklaşmayı bilemediğimden kaybettim sevgi paylaşıldıkça güzel ama ben bunu yapamadım yapamıyorum sanırım yapamıyacağım .ınsan böyle yaşayınca gerçekten odun gibi oluyor.senin bu yazını okuyunca kendimi tutamadım yaşlarımı tutamadım.özlüyorum bu anları yaşadığım anları ablamın beni sevdiği anlara pozitif bakmayı özlüyorum abime sevgi ile sarılmayı özlüyorum .
Annem'e annem deyip sarılmayı özlüyorum sevdiğim insan'a sıkıca sarılmayı onu ne kadar sevdiğimi söylemeyi özlüyorum sevmeyi özlüyorum özlüyorum özlüyorum .....

anlıyormusun eseslim anlıyormusun arkadaşım anlıyormusun öğretmenim anlıyormusun yol gösterenim ....
Anonymous said…
ya isterdim ki destek olayım isterdim ki yardımcı olayım isterdim ki elim kolum bağlı olmasın ne zormuş br şey yapamamak ne zormuş merakla beklemek ne zormuş üzülene üzülmek ne zormuş yaklaşamamak bir söz diyememek ne diyeceğini bilememek elindeki ımkanlarla ulaşım kurmak daha fazlasını yaşamamak
bekliyorum burda arkadaşım gelsin diye ama şu an olmaz şu an bunu bekleyemem zor bir anda bunu bekleyemem ona ne yazayım ne diyeyim bir söz bile toparlayıp onu bu üzüntüden uzaklaştıramam çünkü ben de dağıldım neden biliyormusun ben de bu günleri yaşadım ben de aynı üzüntüyü çektim çaresizce koşturmak çaresizce beklemek ....
ne zaman böyle bir durumla karşılaşsam o günlere dönmüş gibi oluyorum. ve aynı üzüntüyü ben de içten yaşıyorum . ve arkadaş iyi değil kötü gün dostudur diyorum her seferinde keşke bir şeyler yapabilsem ama elimden bu kadarı geliyor.buna da üzülüyorum.
yazacak bir şeyim yok benim
benim sevgiliye değil arkadaşa ihtiyacım var seninde desteğe ..
şu an anlamazsın bunu ortam durulduğunda anlarsın ben yaşadım bilirim yanında birileri olsun istersin
hep yanındayım gönülen arkadaşım
bil bunu umarım seni sıkmıyorum ama ınan nolursa olsun ne düşünürsen düşün ben yine de arkadaşınım seni sıkmamaya çalışıyorum ama eseslime hep destek tam destek.
Anonymous said…
sen hiç hayatında istemeyerek bir karar verdin mi ? ben verdim ve üzgünüm hem de çok üzgünüm ınsan değer verdiği birinden böyle istemeyerek böyle üzülerek uzaklaşmamalı ama mecburdum
üzgünüm ayrıca çünkü safranboluya gidiyoruz.....
29/06/2006 - 21:51

Popular posts from this blog

GEÇİM SIKINTISI – SANAT SEPET

ANTİKA DÜKKÂNI

İnsanlar büyüdükçe, hayalleri küçülür mü?