GECELERİ GARİP SESLER DUYUYORUM

geceleri sesler duyuyorum, garip sesler. içimden geliyor bazen. "gece demek yalnızlık demektir, kendi başına kalabildiğin için şanslısın" diyor, "tadını çıkar". sonra canım bir şeyler çekiyor "senin için kalkıp getirecek kimse de yok en iyisi otur şimdi, boş ver" diyor. "hayat böyle de güzel."

sonra bir yağmur sesi duyuyorum bu sefer dışardan geliyor, yağmur sesi dört nala hücum eden bir ordunun sesi gibi, ardı arkası kesilmiyor, geçen atlıların rüzgarı yüzüme vuruyor, serinlik hissi hiçbir şeye değişilmez. kalkan toz bulutunun arkasında kalıyorum beni saklıyor, kimse görmüyor ben de hiçbir şey görmüyorum. bir siz perdesi çektiği için gözüme allaha şükrediyorum bazı şeyleri görmeye gönül katlanmıyor.

bir çocuk sesi duyuyorum sonra, yaşı küçük bir çocuk sesi ince, ama hemen belli oluyor, seninle konuşurken aklından başka bir şey geçiriyor, bir hayalini bitirmeden bir hayal kırıklığını anlatmaya çalışıyor ikisini de beceremiyor, öyle heyecanlı ki konuşurken kelimeleri yutuyor yine ne dediği anlaşılmıyor. hayata küsüp arkasını dönüyor, en iyisi uyumak.

kalabalık bir grup insan sesi duyuyorum, hepsi bir ağızdan konuşmaya çalışıyor, herkes en çok kendi sesi çıksın istiyor, yine hiç kimsenin ne dediği anlaşılmıyor, biraz dikkat edince çoğunun başkası hakkında konuştuğu hemen anlaşılıyor. hiç ehemmiyet vermiyorum, acilen uzaklaşıyorum.

sonra bir kız sesi duruyorum billur gibi, ince, sanki ney üfler gibi titrek, uyuyanları uyandırmaktan çekinir gibi sessiz ve derinden konuşuyor. ben soruyorum o cevaplıyor, hep istediğim cevapları veriyor, sonra o sormaya başlıyor, filmlere taş çıkartacak bir diyalog bir o bir ben devam ediyor. seslerin tamamı içimden geliyor.

gece olunca kuşlar da uyuyor galiba hiç kuş sesi duymuyorum, boşuna haber bekliyorum.

son duyduğum ses minareden geliyor, hoca namaza çağırıyor. sonra güneş doğuyor uyuyorum.

Comments

Popular posts from this blog

GEÇİM SIKINTISI – SANAT SEPET

ANTİKA DÜKKÂNI

İnsanlar büyüdükçe, hayalleri küçülür mü?